Gazeteci Ahmet Tolgay Saray Otelin 60. yılı ile ilgili kişisel sosyal medya hesabından paylaşım yaptı.
Tolgay’ın paylaşımının tamamı şu şekilde;
PAZARTESİ NOTLARI: “SARAY OTEL”E DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI
Bugün toplumsal tarihimizde önemli bir yıl dönümü gerçekten… Turizmimiz, otelciliğimiz, sosyal ve kültürel yaşamımız bağlamında… Saray Otel, Kıbrıs Türklerinin gururu olarak, 61 yıl önce bugün, muhteşem bir törenle, 1 Temmuz 1963’de turizmimizde hizmete konulmuştu… İnşası 1958 yılında Vakıflar İdaresi tarafından başlatılan Saray Otel, 1962 yılında tamamlandı… İnşaat tamamlandıktan sonra mefruşatın yerleştirilmesi faslına geçildi ve hizmete açılışı ancak bir yıl sonra yapılabildi… Tesis, Vakıflar İdaresi tarafından, işletmeci olarak, İsrail kökenli Saray Otel Ltd. Şirketi’ne 1963 – 1975 tarihleri aralığında kiraya verildi.
Türk mimar Demirtaş Kamçıl tarafından uluslararası standartlarda tasarlanan ve Efruz Sami Müdüroğlu müteahhitliğinde inşa edilen 8 katlı otel, surlarla çevrili olan otantik Kıbrıs başkentinin en yüksek binasıydı o dönemde… Ve o günlere değin Kıbrıs Türk toplumu böylesi büyük mimari bir yapıtı gerçekleştirememişti…İnşaat sırasındaki iş kazalarında ölenler ve yaralananlar oldu… Mefruşat işleri sürdürülürken, otelde görev alacak personel de 6 ay süre ile İsrail’deki King David Hotel’de otelcilik eğitiminden geçirildi…
***
Saray Otel ilk konaklama tesisimiz olmasa da, ilk modern çağdaş otelimiz olarak tarihimize geçti… O güne dek Kıbrıs Türk toplumunda konaklamalar pansiyon tipi mütevazı mekânlarda yapılabiliyordu… Toplumumuzun önemli konukları Rumlara ait bazı otellerde ağırlanırdı… Bu konukların evlerimizde misafir edilmeleri de yaygın bir toplumsal gelenekti aynı zamanda… Modern Saray Otel, 4 yıldızla misyonuna başlamıştı işte öylesi bir ortamda… Belirttiğim gibi personeli İsrail’de eğitilmişti… Açılıştan sonra tanığı olduğumuz ilk turist kafileleri de İsrail’den akın akın gelmeye başlamıştı… “Havanagila” şarkısının eşliğinde…
Lefkoşa dükkânlarının kapılarına İbranice müşteri çağrıları, reklamlar, duyumlar yazılıyordu… Kısa sürede İbraniceyi öğrenen ve konuşan çarşı esnafına tanık olunuyordu… Çünkü çarşımız İsraillilerden geçilmiyordu… Mini etekli ve şortlu İsrailli kızlar gençlerin ilgi odağındaydı… Saray Otel, genç ortaklık cumhuriyetinin simge kurumlarından birine dönüşecekti… Malûm, dışa açılma çabaları içindeki gencecik Türk – Rum ortaklık cumhuriyeti, çatırdamakta olmasına rağmen, henüz üçüncü yılındaydı… Casino’culuğun turizmde bir seçenek olabileceğini de kumara düşkün konuk ve turist İsraillilerden öğreniyorduk ilk kez o günlerde…
***
Talihsizliğe bakın, otelin açılışından kısa bir süre sonra 1963’ün Aralık ayında, Kanlı Noel’in darbesini yiyerek 11 yıllık çok acılı toplumsal getto yaşamımız başlayacaktı…
Vakıflar İdaresi’nin 12 yıllığına sözleşme yaptığı çalıştırıcı şirket, savaş ortamında verimli olabilir miydi?.. Olamazdı elbet… 1964’de, bu çalıştırıcı şirket kurşun sesleri arasında pılıyı pırtıyı toplayıp aramızdan ayrılınca, oteli çalıştırma sorumluluğu bu işte pek de deneyimi olmayan Vakıflar İdaresi’ne kaldı…
Otel projesi yürürlüğe konulduğunda muhalefet eden bir çevre oluşmuştu… Surlar dışında dönümlerce boş arazi varken böyle bir otelin eski kentin ortasında ve bazı eski binanın yıkılması pahasına yapılmasının sakıncalarını yüksek perdeden seslendiren bir muhalefet… Oysa bu projenin surlar dışında uygulanmamasının ne kadar yerinde olduğunu Kanlı Noel’le başlayan müthiş süreç gösterecekti…
11 yıllık direniş sürecinde Saray Otel’in yükleneceği tarihi misyonlar vardı… Ki bunlar saymakla bitmez… Yoksa bazılarını saysam mı?..
***
1963 Kanlı Noel’i tüm kötülükleriyle kâbus gibi üzerimize çökünce toplumsal direnişimizin önemli merkezlerinden biri durumuna gelir kurşun yağmurları altındaki Saray Otel… Saldırgan Güney Lefkoşa’ya bakan roof’u ve bazı üst kat odaları savunma ve gözlem siperlerine dönüştürülür… Boşaltılan bölgelerden gelen göçmenlerin bir bölümünü barındırır, bodrum katları da savaş günlerinde sığınak görevini üstlenir… Yaşamsal kararların verildiği kritik toplantıların merkezi olur… Atatürk Meydanı’na hakim konumu ile balkon konuşmalarının tarihi sahnesine de dönüşür…
Normalleşme sürecine girildiğinde bu otel Türk halkının konuklarının ağırlandığı, basın toplantılarının, açık oturumların, baloların, genel kurulların, çeşitli etkinlik ve sergilerin, seminerlerin, düğünlerin yapıldığı seçkin mekândır… Zemin kat bölümleri çarşımızın elit dükkânlarına dönüşür… Örneğin gazete ve dergi dağıtımını da yapan Hazım Remzi mağazası ve Atailer Şirketi bu zemin katlarda konuşlanırken, bazı bölümler de avukat yazıhanesi, turizm bürosu, kafe ve dernek lokali olarak kullanılır… Çağlayan’dan sonra ilk gece kulübü Saray Otel’in bodrum katında açılır…
Vakıflar İdaresi, 2010 yılında oteli 30 yıllık bir süre için Caesars Group Ltd.’e kiraladı. Otelin yeni sahibi Caesars Group Ltd. kentin trafiğine rahatlık sağlayabilme düşüncesiyle otel girişine dönel kavşak yaparak işe başladı… Sekiz katlı otelin ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci ve altıncı katları modern otel odaları, yedinci katı SPA fitnes merkezi olarak hizmet verirken, sekizinci kat ise 200 kişilik restoran ve roof bar olarak hizmete açıldı… 150 yatak kapasitesine sahip otelin beşinci kat odaları elden geçirilerek ve donatılarak lüks süitler olarak düzenlendi… (KIBRIS gazetesi / 1 Temmuz 2024)