Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Hande Kayasal, göreve geldiği 2,5 yıllık süreçte banka yönetiminde hayata geçirilen değişim ve yenilikleri anlattı.
Kayasal: “Geçtiğimiz yıl 90 milyon TL olan sermayemizi bu yıl 170 milyon TL’ye çıkardık. Artık daha büyük projelere destek verebiliyoruz”
Bankanın büyüme grafiği, başarılı projelerine ve sosyal sorumluluk odaklı çalışmalarına dikkat çeken Yönetim Kurulu Başkanı Kıbrıs Sigorta Dergisi’ne verdiği röportajda, “Geçtiğimiz yıl 90 milyon TL olan sermayemizi bu yıl 170 milyon TL’ye çıkardık. Artık daha büyük projelere destek verebiliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Kalkınma Bankası dünkü banka değil”
Bankanın son birkaç yıl içinde nasıl bir gelişme gösterdiğini anlatır mısınız?
Kalkınma Bankası’na atanalı yaklaşık 2,5 yıl oldu. Göreve başladığımda bir röportaj talebinizi ertelemiştim. Çünkü bir kişi bir göreve geldiğinde önce icraatlarını ortaya koymalı, sonra değerlendirme yapmalıdır. Şunu samimiyetle söyleyebilirim ki, Kalkınma Bankası bugün dünkü bankadan çok farklı bir noktadadır. Bu değişimi, “Kalkınma Bankası dünkü Kalkınma Bankası değildir” sloganıyla genel kurulda da ifade ettim.
Göreve geldiğimde karşılaştığım en büyük sorunlardan biri, geri dönüşümlerle ilgiliydi. Ödeme sıkıntıları bankanın sürdürülebilirliğini etkiliyordu. Bunun temel nedenlerinden biri, bankanın sağlıklı bir teminat süreci olmamasıydı. Maalesef tapu işlemlerinde yaşanan hantallık ve bu durumun müşterilerde oluşturduğu “Kalkınma Bankası’ndan aldığımız krediyi ödemesek de bir şey olmaz” algısı işleri daha da zorlaştırıyordu.
Bu nedenle öncelikle avukatlarımızla toplantılar yaptık. Mevcut borçluların ve kefillerin durumlarını değerlendirerek yasal süreçleri başlattık. Bu zor bir karar olsa da, geri dönüşleri teşvik etmek için gerekliydi. Nihayetinde kimsenin malına el koymayı ya da kötü bir durumda bırakmayı arzu etmiyoruz. Amacımız, borçlularla iş birliği yaparak sağlıklı bir geri ödeme süreci oluşturmaktı.
Bu çabalarımızın sonucunda önemli bir başarı elde ettik. Örneğin, banka tarihindeki ilk dosya, 001 numaralı dosya, yıllarca ödenmemiş olmasına rağmen geçtiğimiz günlerde kapatıldı. Bu dosyada 600 bin pound alacağımız vardı ve karşılıklı iyi niyetle, indirim yaparak bu sorunu çözdük. Aynı şekilde, 1992’den bu yana ödenmeyen 34 sorunlu dosyayı daha kapattık. 2021-2024 yılları arasında TL bazında 32.765.560, sterlin bazında 1.391.679, dolar bazında ise 6.897.847’lik bir geri dönüş sağladık.
Bu geri dönüşler bankamızın sermaye artırımı yapmasını mümkün kıldı. Örneğin, geçen yıl 90 milyon TL olan sermayemiz bu yıl 170 milyon TL’ye yükseldi. Büyük yatırım yapan firmalara artık daha fazla destek verebiliyoruz. Döviz bazında da kredi imkânlarımızı artırdık, bu da bizim için bir gurur kaynağıdır. Bu başarıyı, yönetim kurulumuz ve uyumlu çalışan ekibimizle birlikte elde ettik.
“Tarım ve kadın girişimciler öncelikli”
Kadınlar ve tarım sektörüne yönelik çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Göreve geldiğimden bu yana tarım ve kadın girişimcilere özel önem verdik. Örneğin, güneş enerjisi projelerine, hayvancılık altyapısını geliştiren projelere ve soğuk süt zinciri projelerine finansman sağladık. Kadın girişimciler için 150 bin dolara kadar kredi imkânı sunuyoruz. 20 bin dolara kadar olan krediler için ise yalnızca iki kefil şartı koyduk.
Pozitif ayrımcılığı bir kadın olarak gönül rahatlığıyla savunuyorum. Kadınların sunduğu projeler genellikle son derece başarılı oluyor ve onları desteklemekten mutluluk duyuyorum. Kadın girişimcilerin dosyaları bana geldiğinde özellikle öncelik veriyorum ve projelerini sonuna kadar destekliyorum.
Bankanın yönetmelik ve tüzük sorunları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bankanın en büyük sorunlarından biri eski tüzüğüdür. Hâlâ bazı kararları yönetim kurulunun inisiyatifiyle almak zorunda kalıyoruz. Örneğin, geri dönüşümleri teşvik etmek için uyguladığımız indirimler tüzükte yer almıyor, bu nedenle sürecin resmi hale getirilmesi gerekiyor. Tüzüğün yenilenmesi, önümüzdeki dönemde hedeflerimizden biridir.
“Üretim ve istihdam vurgusu”
Gelecek hedefleriniz nelerdir?
Sermayemizi artırdıktan sonra daha fazla kişiye ulaşmayı hedefliyoruz. Özellikle istihdam yaratacak projelere ve yerli üretime destek vermek önceliğimizdir. Kalkınma Bankası’nı sadece otel veya büyük sanayi yatırımlarıyla anılan bir kurum olmaktan çıkarıp, her sektöre dokunan bir yapıya dönüştürmek istiyoruz.
Bölgesel projelere de önem veriyoruz. Örneğin, Karpaz gibi kalkınma ihtiyacı yüksek bölgelerde kredi oranlarını yüzde 70’e kadar çıkarabiliyoruz. Ancak kredilerin bilinçli bir şekilde kullanılmasını sağlamak için daha dikkatli hareket ediyoruz. Özellikle yurt projelerinde geçmişte yapılan hataların tekrarını önlemek için Milli Eğitim Bakanlığı ile koordinasyon sağlıyoruz.
“Sürdürülebilir bir finansman politikası yürütmek zorundayız”
Son olarak bankanın kalkınmadaki rolü hakkında ne söylemek istersiniz?
Kalkınma Bankası, halkın bankasıdır. Hiçbir yerden dış destek almadan, topladığı kaynakları tekrar ekonomiye kazandırarak faaliyet göstermektedir. Bu nedenle sorumlu, bilinçli ve sürdürülebilir bir finansman politikası yürütmek zorundayız. Amacımız, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kalkınması için daha fazla üretim ve istihdam sağlayacak projelere destek vermektir.