1. Haberler
  2. Spor
  3. Beşiktaş’ın Galatasaray’ı 5-0 yendiği derbi sonrası çok konuşulacak sözler! ‘Mario Gomez etkisi! Fena halde rezil oldu’

Beşiktaş’ın Galatasaray’ı 5-0 yendiği derbi sonrası çok konuşulacak sözler! ‘Mario Gomez etkisi! Fena halde rezil oldu’

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

TFF’nin 2006’dan bu yana düzenlediği ve eski Cumhurbaşkanlığı Kupası formatında oynanan organizasyonda, geçen sezonun Süper Lig şampiyonu Galatasaray ile Ziraat Türkiye Kupası kazananı Beşiktaş karşı karşıya geldi.

BEŞİKTAŞ, GALATASARAY’I DAĞITTI

Müthiş bir performans gösteren Siyah-beyazlı takım, Atatürk Olimpiyat Stadı’nda oynanan derbiyi Ciro Immobile (2), Jonas Svensson, Rafa Silva ve Mustafa Hekimoğlu’nun attığı gollerle 5-0 galip tamamladı. Bu sonuçla Beşiktaş, 18. Süper Kupa’nın sahibi oldu.

IMMOBİLE İLK MAÇTA DERBİ TARİHİNE GEÇTİ

Beşiktaş’ın bu sezon kadrosuna kattığı Ciro Immobile, attığı golle Beşiktaş ile Galatasaray arasında oynanan derbilerin tarihine de adını yazdırdı. Karşılaşmanın 21. saniyesinde siyah-beyazlı takımı 1-0 öne geçiren Immobile’nin kaydettiği gol iki takım arasındaki maçların en erken golü olarak kayıtlara geçti. İki ekip arasındaki en erken gol, geçen sezon Al Musrati’nin kendi kalesine attığı ve Galatasaray’ın 1-0 kazandığı maçın 89. saniyesinde yaşanmıştı. Immobile siyah-beyazlı forma altındaki ikinci golünü de penaltıdan attı.

ÇOK KONUŞULACAK SÖZLER

Fanatik yazarları da Beşiktaş’ın Galatasaray’ı 5-0 gibi müthiş bir skorla yendiği Süper Kupa maçını köşe yazılarında değerlendirdi. İşte o çok konuşulacak yazılar…

BEŞİKTAŞ’IN DEĞİŞİMİ – SERKAN AKCAN

Beşiktaş 3 ayda bambaşka bir takıma dönüşmüş. Her ne kadar Türkiye Kupası’nı kazansa da sezonu 6. bitiren kadronun yitip giden öz güvenini Van Bronckhost kısa sürede toparlamış görünüyor. Elbette Rafa Silva ve Immobile gibi iki büyük karakterin takıma katılmasının bu süreci hızlandırdığının altını kalın bir kalemle çizmek gerek. Paulista da stoper tandeminde Colley ile dengeli bir ikili olacağını gösterince Beşiktaş’ta siyahtan beyaza bir değişim ateşi yanmaya başladı. Maçın başlama düdüğüyle birlikte Svensson’un rakip sahaya gönderdiği yüksek topu Nelsson ıskalayınca Immobile klası devreye girdi. İtalyan golcü hem açık alanda hem ceza sahasında etkili, Beşiktaş’ın tüm sorunlarını tek bünyede çözecek bir profil doğrusu. Dün attığı 2 golle takımını sırtlayanların başında geldi. Sanırım Beşiktaş yıllar sonra Mario Gomez etkisi yaratacak golcüsünü bulmuşa benziyor.

GALATASARAY SAVRUKTU

Dün gece Galatasaray’a karşı harika bir Rafa Silva performansı izledik. Portekizli yıldız forvet arkasında başladı, sonra sola geçti. Yeteneklerini müthiş oyun görüşüyle birleştirince Beşiktaş’ın tüm bağlantı ve üretim sorununa çözüm oldu. Hakemin faul standardı, kart eşiği oyunun temposunu destekleyici nitelikteydi. Umarım hafta sonu başlayacak Süper Lig’de de bu tempo desteğine devam ederler. Süper Kupa maçının Galatasaray adına ana fikri ise şuydu; Savunma çok savruk, Davinson Sanchez’in acil formayı alması şart. Icardi takımdan çok uzak göründü, toptan çok uzaktı. İkinci yarıda Batshuayi ve Barış Alper girdikten sonra Galatasaray forvet dinamizmini kısa süreli kazandı. Sanırım Okan Buruk bitiriş kadrosunun üzerine yoğunlaşarak ligi planlayacak.

ALDATICI OLABİLİR – CEM DİZDAR

Geçen sezon kıyametin koptuğu ‘Süper Kupa’mızın bu sezon başlamadan oynanan maçının ilk yarısı 30. saniyedeki gol ile tamamlandı! Karşılıklı iki üç kırık dökük gol girişimi, o kadar. Gerisi nafile çaba… Beşiktaş golünde büyük hatanın Victor Nelsson’dan geldiğini düşünenimiz kuşkusuz ki çoktur! ‘Top oraya nasıl geldi?’ ile ilgilenenimiz ise aynı oranda azdır! Lakin bu düşük yoğunluklu maçın genelde hakimi Beşiktaş’tı. Pas trafiğinde de, rakibi etkisiz hücumlara yönlendirmede de, kapılan toplarda etkili olmaya gayret etmede de Galatasaray’a göre baskın olan onlardı. ‘Baskın’ dediysem Galatasaray’a göre ‘Baskın’! İzleyenler görmüştür, hazırlık maçlarından buraya gelen Galatasaray pek de iç açıcı performanslar gösterememişti. Oysa rakibi Beşiktaş, adım adım ilerliyordu.

Nitekim bu maça yüksek etki koymadan ama futbol için en gerekli olan ‘Düzeni koruyarak’ sezona kupa moraliyle girmeyi bildiler. Üstelik topa daha az temas ederek! Ancak ‘Verimlilik istatistiği’nde daha iyi olan da onlardı. Belki bu maç iki gol attığı için Ciro Immobile ve kupayı kazandığı için Beşiktaş’a yazacaktır, bilemem ama sezon başının kazanmak ve kaybetmek konusundaki aldatıcılığına kanmamak gerektiğini iyi bilirim.

SORUNU DOĞRU GÖRMELİ…

Yine de Beşiktaş açısından geçen sezonunun rahatsız edici belirsizliğine karşı gayet olumlu bir başlangıç ve hocası Giovanni van Bronckhorst için pozitiflerle dolu bir başlangıç oldu. Hele ki penaltı ve sonrasında gelen dördüncü gol lig için bir gözdağı niteliğindeydi denecektir. Beşinci gol ise Beşiktaş sevincinden daha çok son şampiyon Galatasaray’ın ıstırabıydı sanki! 30 yaş ortalamalı iki takımdan Galatasaray’ın kupayı kaybetmesini ‘Transfer yap(a) maması’na bağlayanlara kulak asmayın. Futbol, tüm etkinlikler gibi bir antrenman dolayısıyla tekrar oyunudur. Ortada gözle görünen bir sorun varsa nedeni de çözümü de bulmak zor değildir ancak öncelik sorunu doğru görmektir.

HAK EDEN KAZANDI – TUNÇ KAYACI

Süper Kupa, süper bir hatayla başladı. Nelsson’un tecrübesine yakışmayan ıska karışımı topu kaybedişini Immobile affetmedi. Galatasaray ilk yarıda bu golün şokunu atlatmakta zorlandığı gördük. Erken gelen gol ilk yarıda Beşiktaş’ın işini daha da kolaylaştırdı. 20. dakikadan sonra oyun üstünlüğünü alan Galatasaray yine de üretkenlik açısından oldukça yetersizdi. Beşiktaş daha diri daha istekli ve daha motive bir oyun sergiledi ama hücumsal anlamda böyle şaşkın ve bol pas hatası yapan Galatasaray karşısında daha üretken daha çok gol pozisyonu ve daha çok gol atabilirdi. İkinci yarı Okan Buruk’tan gelen iki hamle de çare olmadı. Özellikle orta alandaki zaafiyetini iyi değerlendiren Beşiktaş rakibinin basit savunma hatasını bir savunmacısının golüyle değerlendirdi ve Svensson skoru 2-0’a taşıdı. Köhn ne hücum ne de savunma yapabildi, üstelik alternatifi yok çok düşündürücü. Takım olarak tel tel dökülen lige hazır olmayan bir Galatasaray izledik.

SONUÇ ALDATMASIN

Beşiktaş’a gelince; yenilenmiş bir takım olarak oyun disiplini ve hırsı ile daha hazır göründü ama bu maçın sonucu yine aldatmasın. Galatasaray’ın kötü oyunu da işlerini fazlasıyla kolaylaştırdı. Benim her zaman ki tezimden; orta sahan kadar güçlüsün. Beşiktaş orta alanı daha baskılı ve etkili olunca Galatasaray’ın bu alandaki zaafı iyice ortaya çıktı. Açıkçası Dursun Özbek yönetimi elini çabuk tutup bu kadroyu güçlendirecek transferleri yapmalı şimdiden uyaralım. Nelsson’un hatasıyla başlayan maç, bir başka stoper Abdülkerim’in sebebiyet verdiği penaltıyla skoru 3-0’a taşıyan Beşiktaş, kupayı süper bir sonuçla hak ederek aldı ve sezonu iki kupayla kapatmayı başardı.

STANDARDI VARDI – DENİZ ÇOBAN

Son 5-6 sezondur olduğu gibi Türk hakemleri yine yeni bir sezona daha dalgalı ve tartışmalı gündemle giriyorlar. TFF seçimlerinden dolayı geciken MHK ataması ve yeni atanan MHK’nın bazı hakemlerle ilgili aldığı kararlar, hakem gündemini dalgalandırdı. Tüm bunların üzerine zaman darlığından dolayı sadece 2 günlük seminerle sezona başlanıyor. Kendi dönemimden 22 günlük sezon başı hazırlık kamplarını hatırlıyorum. Gelinen nokta gerçekten kaygı verici. Bu kısa hazırlığın sezona yansıması nasıl olacak, hep birlikte göreceğiz. Böylesi bir ortamda, sezonun açılışı sayılabilecek bu maça atanan Atilla Karaoğlan, kendisini hakem gündeminin dışında yutmayı başarmış. Çok sakindi ve kararlarında belli bir standardı vardı. Maçın hemen başında çıkarttığı kartlarla kontrolü eline aldı. Hatalı düdükleri olsa da her iki takıma da eşit düdükler çaldı. Maçta en başarılı olduğu yer avantaj uygulamalarıydı. Kolay temasları devam ettirdi.

KIRMIZI DOĞRUYDU

81’de Beşiktaş lehine çaldığı penaltıda hata yapmadı, kararı doğruydu. 87’de Nelsson’a bariz gol şansını önlemekten gösterdiği kırmızı kart da kurala uygundu. Karaoğlan bu performansıyla sezona hazır göründü ve bence harbe tesiri olmayan birkaç sarı kart ve birkaç faul hatası dışında sorunsuz bir derbi tamamladı.

NEREDEYDİNİZ ALLAH AŞKINA? – OĞUZ DİZER

Galatasaray’ın hazırlık kampını; Avusturya’nın popüler gece kulüpleri ve diskotekleri Stollen 1930, Portekiz & Bess, Pure Lounge gibi mekanlarda geçirdiğini düşünmedim desem yalan olur! Belki de Zauchensee veya Kitzbühel gibi kayak merkezlerinde bol bol kayak, kaydırak, paten eğitimi ve doğa yürüyüşlerinde vakit geçirdiniz. Futbol işini pek düşünmediğiniz ve kaytardığınız öylesi belli ki! Beşiktaş dün gece Galatasaray’ın hazırlık ve transfer dönemini, nasıl berhava ettiğinin ‘5 gollü’ dersini verdi. Okan Buruk şunu iyi bellemeli ‘Anılarla yaşayamazsınız!’ Eğer havaya girer, lüzumundan fazla şişerseniz, ilk fırtınada savrulur sağa sola uçar ve Kartal pençesi neticesi yer ile yeksan olursunuz! Ege & Akdeniz sahillerindeki muhteşem balolar ve kasaba, köy, mezralarda gezdirilen kupa da elinizde; baka kalırsınız ey yönetim! 5 gollü ders de, anılarınızda dursun. Mutlu musun şimdi Dursun?

FENA HALDE REZİL OLDU

Sarı-Kırmızılılar Atatürk Olimpiyat Stadı’nda sahaya futbol adına, hiçbir şey koyamadı. Galatasaray taraftarını önce kızarttı, 5. golü yediği anda da sararttı. Galatasaraylı taraftar rengini en organik katkıyla Sarı- Kırmızı yaptı. Bravo (!} Okan Buruk ‘bu akşam bir transfer bitecek!’ demişti. Transfer bitti mi bilemem de Galatasaray’ın Süper Kupa’da fena halde rezil olup bittiğini bilirim. Teknik direktör belki de şampiyonluk makamından, rezillik kürsüsüne transfer olacaklarını söyledi de; saf ve bakir ahali anlamadı! Hayra yordu.Siz eeey idari ve teknik yönetim, eeeey fevkaladenin fevkindeki yıldızlar ne olur itiraf edin ‘Neredeydiniz Allah aşkına?‘

GALATASARAY, TFF’YE BAŞVURSUN – BURAK ÖZDEMİR

Son iki sezonun Süper Lig şampiyonu, Süper Kupa finalinde sahada gezinerek kazanacağını sandığı Süper Kupa maçında 5-0 gibi tarihi bir mağlubiyet aldı.

GALATASARAY TFF’YE BAŞVURSUN

Galatasaray, top başı yaptığı günden bu yana toparlanmak bir yana daha da geriye gitmiş durumda. Yönetimin yerinde olsam, Türkiye Futbol Federasyonu’na başvurarak liglerin bir ay geç başlamasını isterim. Maalesef bu takım en az 3-4 yeni transfer ve bir aylık sürede, ancak kendini toparlar.

EN BÜYÜK SORUN MENTAL ÇÖKÜŞ

Galatasaray’da son iki sezonun şampiyonluğundan kaynaklandığını düşündüğüm bir doymuşluk, yorulmuşluk ve isteksizlik var. Sezonun ilk resmi maçı değil de sanki son resmi maçı gibi bir yorgunluk var.

ASIL SORUN KANATLARDA

Galatasaray için hemen hemen tüm spor kamuoyunun bir numaralı gündem maddesi orta sahada Lucas Torreira’nın yanında kimin oynayacağı konusuydu. Fakat sorunun buradan çok kanatlar olduğunu ispat eden bir maç izledik. Ziyech ile yola çıkan, yolda kalır. O kadar mücadeleden ve istekten uzak ki ne hücumda var ne savunmada. 45. dakikada Beşiktaş, Galatasaray kalesine çok adamla geldi ve bir pozisyonda top auta gitti. Top toplayıcı çocuktan gelen topu hızlı şekilde başlatmak isteyen Fernando Muslera sağ kanada doğru döndü. Bu esnada Ziyech ne yapıyordu dersiniz? Arkasını kaleye dönük bir şekilde eğilmiş tozluklarını düzeltiyordu. Galatasaray’da sorunlar saymakla bitmez. Gabriel Sara iyi bir transfer, ancak asıl sorunların çözüm anahyarı değil. Zaha ve Ziyech ile bir an önce yollar ayrılıp kanatlara iki yıldız isim getirilmeli. Yoksa bu sezon Galatasaray taraftarı için 10. ya da 15. haftadan sonra ızdıraba döner.

KUPA AVCISI – ORHAN YILDIRIM

Kötü sezonu kupa ile bitiren Beşiktaş, yeni sezona da kupa ile başladı. Kartal, ilk yarıda vasatı aşamadı. Bambaşka ikinci yarı çıkartan Siyah-Beyazlılar; kupaya uzandı. Yeni transfer Immobile, iki gollük performans gösterip, taraftarını selamladı. 5 farklı skor ile gelen kupa, tarihe geçti. Son şampiyon Galatasaray’ın eski halinden eser yoktu. Ortaya konulan futbol, skor üretmeye yetmedi.

IMMOBİLE FARKI

İtalyan yıldız, ilk dakika içinde golünü attı. Dev maça iyi konsantre olan tecrübeli golcü, Svensson’un pasında Nelsson’u hataya zorlayıp, Muslera’yı avladı: 0-1..! Maça önde başlayan Kartal, bir anda durdu. Galatasaray’ın skoru eşitlemek için kurduğu baskı, tabelaya yansımadı. Gio’nun ekibi göze hoş gelen futbol ortaya koyamadı. Bununla birlikte, iyi mücadele eden, sahanın her yerinde alan savunması yapan ve uzun paslarla sonuca gitme adına taktiksel görüntü öne çıktı. Savunma biraz daha önde olsa, kanatlarda görev yapan Rashica ve Semih gününde maça çıksalar, Silva oyuna ağırlığını koysa, kupa ilk yarıda gelebilirdi. Okan Buruk’un ekibi yorgun. Oyuncular düşündüklerini sahaya yansıtamadılar.

Defans dağınık. Orta alan kopuk. Forvet hattı etkisiz kaldı. Sonradan yapılan hamleler, bu olumsuzluğu değiştirmeye yetmedi. İkinci yarı Cim Bom risk aldı. Erken gol için ileri çıktı. 53’teki karambolde, Svensson kupanın altına imzasını attı: 0-2. Oyundan düşen Sarı-Kırmızılılar taraftarının desteğine rağmen sonuca gidemedi. Immobile 81’de, Gedson’un kazandığı penaltıda klasını gösterdi: 0-3. Beşiktaş oyunun tamamen hakimi oldu. Farkı düşünmeyip, gole gitti. 90+1’de önce Silva, ardından da 90+2’de genç Mustafa’nın golleri tarihi skoru getirdi: 0-5.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Beşiktaş’ın Galatasaray’ı 5-0 yendiği derbi sonrası çok konuşulacak sözler! ‘Mario Gomez etkisi! Fena halde rezil oldu’
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir