Ömür su gibi…
Merhaba “Haberci Gazetesi” ailesinin sevgili okuyucuları
Bugünden itibaren muhtemelen cuma günleri gazetemizde “ömür su gibi” köşesinde buluşucaz.
Değerli gazete yöneticilerimize bana bu fırsatı verdikleri için teşekkür ederim.
Bu sebeple sizlerin de karşısında beni cesaretlendirip inanan ve “hadi gel ve başla ben senin alanını oluşturuyorum diyen ablam Dilek Kırıcı ’ya da tekrar teşekkür ediyorum.
Yazılarım da süreç içerisinde, kültürel, edebiyat, sosyal konular da olmak üzere yaşamımıza dokunan konuları elimizden geldiğince, dilimiz döndüğünce, kalemimiz oldukça yazacağız.
Köşe yazıma; “Ömür Su Gibi” ismini verdim.
Hayat iksirimiz su…
Temizleyen, içilen, hayatımızda ki tüm canlıların vazgeçilmezi…
Varoluşumuzun temel ve kutsal kaynağı su…
Berrak bir gönülden kirli su akmaz, güzel bir ruhtan kötü şey çıkmaz.
Son günlerde felsefi konuları inceleyip okumaya daha fazla merak sardım.
Bilgiye ulaşım sınırsız ve kolay artık, yeter ki zaman ayırabilelim.
Sadece seyretmek bile yeter çoğu zaman suyun akışını.
İster bir derenin kenarında ister bir gölün manzarasında, imkânınız varsa bir şelalenin muhteşem sanatında, sanki yıkanan kayalar, çakıl taşları değil, akan sular içimizdeki kir tutmuş yerlerden geçiyor temizleniyor sanırsınız.
Suyun şırıltısı, engin denizlerden gelen minik dalgaların sesi kulağımın en eski melodisidir.
Belki de deniz kızı kadar denizi sevdiğimdendir.
Suyun tören geçididir hışıltısı…
Ruhun taşar, sığmaz ya içine bazen
Suyun akması, coşması, denizlerin dalgası, derelerde hayat bulması, belki de hepimizi özgürleştirmesindendir. Bu kadar sevmemiz.
….
Tarihi bir çeşme ile bitişik bahçesi olan bir evde büyüdüm.
Adı Fışkıran Çeşmeydi…
Çeşmeden yüzümü yıkarken ne duygular ne hayaller kurardım.
Ne duygu taşmaları, sular gibi dökülürdü o taşlara…
Sarı başlı musluğun başını çevirince tazyikten üstümü ıslatmasını ne severdim.
Çeşmenin kitabesinde belli ki çeşmenin tarihini anlatan Osmanlıca yazılar vardı. Bilmesem de ne yazdığını her gözüm takıldığın da, küçücük çocuk yüreğimle yaptıranlara hep dualar ederdim.
İşte o Fışkıran Çeşmenin çocuğuyum ben…
Sular kadar aziz olun.
Haftaya buluşmak üzere
Hoşçakalın.
Çorak topraklara bereket yağdıran şu gibi akıcı idi
Yüreğiniz asil bir su gözesi, kaleminiz daim olsun…
Saygımla