Uyanış!
Bugün sivil itaatsizlikle başlayan eylemlerin boyut değiştirme tehlikesi göz ardı edilmemelidir.

Sivil itaatsizliği devletin meşrutiyetini zayıflatan bir unsur olarak görenler de bir parça haklıdır ancak haksızlığa uğradığını düşünen bireyin şiddetsiz ve barışçıl bir şekilde eylemlerle tepkisini ortaya koyması demokrasimizi güçlendiren bir unsur olduğu unutulmamalıdır. Bu bağlamda; Geçtiğimiz günlerde harçlara yapılan zamlara tepki olarak bir grup vatandaş ‘Yol yoksa seyrüsefer de yok’ sloganıyla yollar tamir edilmeden seyrüsefer ödemeyeceklerini sosyal medya aracılığı ile duyurmuşlardır. Böylelikle, hükümet edenlerin almış olduğu zam kararını engelleme ve değiştirme istençlerini ortaya koymuşlardır. Bu sivil itaatsizlik eylemi kısa sürede çığ gibi büyüyerek toplumun hatırı sayılır bir bölümünden destek bulmuştur. Bu Kıbrıs Türk Toplumu için bir uyanıştır. Sivil itaatsizlik temelinde siyasal bir eylemdir. Kuşkusuz, sivil itaatsizlik eylemlerinin esas amacı kargaşa çıkarmak değil, devletin ya da otoritenin işleyiş mekanizmasını iyileştirmektir.
Kıbrıs halkı zaman zaman hükümet edenlere karşı duyduğu öfkeyi sandığa yansıtmaktadır. Ancak ülkemizde sivil itaatsizlik olarak nitelenebilecek eylemlere nadiren rastlanmaktadır. Bilindiği üzere sivil itaatsizlik eylemlerinde sistemin geneline değil tekil haksızlıklara karşı çıkılmaktadır. Ancak bundan sonraki süreç çok daha hassas dır. Çünkü Kıbrıs Türk Toplumu düdüklü tencere misali fokur fokur kaynamaktadır. Yılların birikimi olan ve artık kar topuna dönüşen sorunların çözümsüzlüğü halkı hem yormakta hem umutsuzluğa sevk etmekte hem de öfkelendirmektedir. Bugün sivil itaatsizlikle başlayan eylemlerin boyut değiştirme tehlikesi göz ardı edilmemelidir. Geç kalmadan tabiri caizse ‘toplumun gazını alacak’ , topluma nefes aldıracak tedbirler almak lazımdır.
***
Pek çok soruna gebe olmasına rağmen turizm ülkemizin lokomotif sektörüdür. Ancak Türkiye Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun havayolları, seyahat acenteleri ve konaklama ile ilgili yurt dışına dair harcamalarda mevcut 6 olan taksit sayısını 3’e düşürmesi kararı KKTC turizmi için çok ciddi bir sorun yaratmıştır. Bu karar, KKTC’nin artık Türkiye için ‘dış destinasyon’ sınıfında yer aldığı anlamını taşımaktadır. İlgili Bakanlık ve turizm ile ilgili tüm paydaşların ivedilikle Türkiye hükümeti yetkilileri ile bir araya gelerek bu kararın KKTC’nin turizm sektörüne vereceği zararı anlatması ve kararı yeniden gözden geçirmelerini talep etmesi gerekmektedir. Turizm’in en çok beslendiği mecrada nefes borusu kesilirse, bunun zararını KKTC ekonomisi fazlasıyla görecektir.