Demokrat Parti Genel Sekreteri Serhat Akpınar, Kıbrıs meselesinde artık ‘Bekleme Dönemi’nin bittiğini ilan ederek, çözümün tek yolunun Kıbrıs Türk Halkı’nın Eşit Egemen Ortak olarak tanınması olduğunu vurguladı. Akpınar, Rum tarafının azınlık statüsü dayatmasını kabul etmeyeceklerini kesin bir dille belirtti.
Eşit Egemenlik Çağrısı: “Sorun Güven Değil, Statü Sorunu”
Demokrat Parti (DP), yayınladığı basın bildirisiyle Kıbrıs müzakere sürecine dair yeni bir yol haritasının başladığını duyurdu. Parti, yarım asrı aşan belirsizliklerin ve Güney Kıbrıs liderliğinin “oyalama taktiklerinin” Kıbrıs Türk halkını umutsuzluğa sürüklediğini ifade etti.
DP Genel Sekreteri ve Girne Milletvekili Serhat Akpınar imzalı bildiride, meselenin artık “güven artırıcı önlemler” adı altındaki kısıtlı temaslarla çözülemeyeceği belirtilerek, temel sorunun “Eşit Egemenliğin Tanınması” olduğu kaydedildi.
”Bugün Kum Saati Dönemi resmen başlamıştır. Kıbrıs Türk Halkı, barışın ancak eşit statü ve karşılıklı tanıma temelinde mümkün olduğunu defalarca göstermiştir. Kimse bizi kendi geleceğimizden vazgeçiremez.”
Cumhurbaşkanı Erhürman’ın 10 Maddelik Önerisine Destek
Bildiride, Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın müzakere sürecine sonuç odaklı bir yaklaşım getiren 10 maddelik öneri paketinin “stratejik bir vizyonun temeli” olduğu vurgulandı. Paketin ana başlıkları arasında şunlar yer alıyor:
Karma evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık haklarının tanımlanması.
Kayıp Şahıslar Komitesi’nin hızlandırılması.
Sınır kapılarındaki geçişlerde dijital entegrasyon süreçleri.
Kıbrıs Türk tarafının eşit ortaklığını gözeten yeni müzakere çerçevesi oluşturulması.
Türk Askeri “Vazgeçilmez Güvence” Vurgusu
Rum Yönetimi’nin Kıbrıs Türk halkını azınlık statüsüne indirgeme çabasının sürdüğüne dikkat çekilen bildiride, Türk askerinin adadan çekilmesi talebine de sert tepki gösterildi.
DP, Türk askerinin adanın gerçek, daimi ve vazgeçilmez güvencesi olduğunu belirterek, bu varlığın herhangi bir siyasi pazarlığın konusu dahi yapılamayacağını net bir şekilde ifade etti. Parti, Rum tarafının bu talebinin tarihi gerçeklerle bağdaşmadığını ve Kıbrıs Türk halkının güvenlik kaygılarını görmezden geldiğini dile getirdi.
“5+1+1” Formatı Tarihi Fırsat
Diplomatik zemin olarak 5+1 + AB formatının son derece önemli olduğu belirtildi. Bu formatın (Türk tarafı, Rum tarafı, Üç garantör ülke, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği) doğru yönetilmesi halinde yeni bir sayfanın kapısını aralayacağı belirtildi.
Ancak DP, gayriresmi temasların bir halkın kaderini belirleyemeyeceğinin altını çizerek, bu diplomatik zeminin mutlaka resmi müzakere sürecine dönüşmesi çağrısında bulundu.
Bildiri, “Kıbrıs Türk Halkı Azınlık Değildir! Bu Adanın Eşit Kurucu Ortağıdır!” mesajıyla son bulurken, 1960’ta kurucu ortak olunduğu, 1974’te varlığın savunulduğu ve 1983’te devletin kurulduğu tarihi kronoloji hatırlatıldı.
