Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da video mesajında, “Bizler için Kıbrıs meselesi salt bir dış politika konusu değil milli bir dava, yüreğimizde yer etmiş bir kardeşlik meselesi” ifadelerini kullandı.
Altun, Kıbrıs Türklerinin, Rum kesiminin Enosis hayali ve etnik temizlik planı çerçevesinde sergilediği baskı, dışlama ve şiddet politikalarına maruz kaldığını, büyük acılar çektiğini belirtti.
Tüm siyasi ve diplomatik yollar tükendikten sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası hukuktan doğan garantörlük hakkını kullanarak, 20 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıs Barış Harekatı’nı gerçekleştirdiğini ifade eden Altun, bu harekatın Kıbrıs Türk halkı için dönüm noktası olduğunu, barışın ve huzurun kapılarını araladığını kaydetti.
Kıbrıs Barış Harekatı’ndan bu yana Kıbrıs Türk halkının federasyon temelindeki tüm çözüm çabalarına samimiyetle yaklaştığını, barıştan yana tutumunu muhafaza ettiğini dile getiren Altun, “Ne var ki Rum tarafı uzlaşmaz tavrıyla Kıbrıs Türklerinin iradesini ve iyi niyetini hep karşılıksız bırakmıştır” dedi.
2004 yılında Annan Planı’na Türk tarafının yüzde 65 oy oranıyla “evet” demesine rağmen Rum tarafının yüzde 76 ile “hayır” diyerek, barışı bir kez daha sabote ettiğini söyleyen Altun, bu apaçık gerçeğe rağmen Avrupa Birliği’nin, Rumları tek taraflı olarak birliğe kabul ettiğini, barışın sabote edilmesini adeta ödüllendirdiğini kaydetti.
“Bugün Kıbrıs için artık yeni bir çözümün konuşulmasının vakti gelmiştir” diyen Altun, Türkiye’nin, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi gerektiğini açıkça ortaya koyduğunu ve iki devletli çözüm vizyonunu kararlılıkla savunduğunu söyledi.
Bu doğrultuda TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM 77’nci Genel Kurulu’nda uluslararası topluma yaptığı, “KKTC’yi tanıma” çağrısının çok önemli olduğunu dile getiren Altun, Erdoğan’ın 3 Mayıs tarihinde KKTC’ye gerçekleştirdiği ziyarette, KKTC’nin tanınması için gayretlerini artırarak, sürdüreceklerini, KKTC’yi asla yalnız ve kimsesiz bırakmayacaklarını bir kez daha vurguladığını ifade etti.
TC Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Erdoğan’ın katılımıyla açılışı yapılan Cumhuriyet Yerleşkesi’nin, Kıbrıs Türklerinin bağımsızlığının ve egemenliğinin yanı sıra adadaki meşru ve kalıcı varlığının da bir sembolü olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin milli teknoloji hamlesinin önemli bir yansıması olan TEKNOFEST’in kardeş vatanda düzenlenmesinin, Türkiye’nin, KKTC’ye verdiği desteğin başka bir veçhesi olduğunu ifade eden Altun, Budapeşte’de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı gayri resmi zirvesinde, KKTC’nin Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olduğunun vurgulanmasının kıymetli olduğunu söyledi.
-“Kıbrıs Türk halkı bu coğrafyada köklü bir geçmişe, sarsılmaz bir iradeye ve onurlu bir geleceğe sahiptir”
“Kıbrıs Türk halkı bu coğrafyada köklü bir geçmişe, sarsılmaz bir iradeye ve onurlu bir geleceğe sahiptir” diyen Altun, TC’nin, KKTC’nin haklı davasını kendi davası bildiğini ve gereken her türlü desteği sunmaya devam ettiğini belirtti.
Panelin, iki devletli çözüme katkı sunmasını, Kıbrıs Türklerinin gür sesi olmasını temenni eden Altun, Kıbrıs Türk halkı ve Türk milletinin istikbali adına panelin hayırlara vesile olmasını diledi.
Açılış konuşmalarının ardından panele geçildi.
Cumhurbaşkanlığı Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Özel Danışmanı Prof. Dr. Hüseyin Işıksal’ın moderatörlüğündeki panelde, Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zuhal Mert Uzuner, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Soyalp Tamçelik, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emete Gözügüzelli ve Yakındoğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Murat Tüzünkan panelist olarak yer aldı.