İTO’DA “KIBRIS SEVDASI” KİTABININ GÜNCELLENMİŞ İKİNCİ BASKISI TANITILDI

İstanbul Ticaret Odası (İTO) yayınları arasında bulunan “Kıbrıs Sevdası: Ateşi Hiç Sönmeyen Bir Ülkünün Peşinde Geçen Ömürler: Ersin Tatar” adlı kitabın güncellenmiş ikinci baskısının tanıtım toplantısı gerçekleştirildi.

İTO Başkanı Şekib Avdagiç’in ev sahipliğinde İTO’nun Eminönü Merkez Binası’nda düzenlenen kitap tanıtımında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İTO Meclis Başkanı Erhan Erken ve çok sayıda katılımcı yer aldı.

Tanıtımda “Kıbrıs Sevdası: Ateşi Hiç Sönmeyen Bir Ülkünün Peşinde Geçen Ömürler: Ersin Tatar” adlı nehir söyleşi tarzındaki kitabın gazeteci yazar Nazlı Berivan Ak’ın, Cumhurbaşkanı Tatar’la yaptığı röportajlara dayandığı belirtildi.

Kitap, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesini, dönüm noktalarını ve önemli şahsiyetlerini konu alan, belgesel nitelikteki yapısıyla öne çıkarken genişletilmiş yeni bölümler ve fotoğraflarla zenginleştirilmiş son baskısıyla dikkati çekti.

– “Kıbrıs, ana vatanından, esas bağlı olduğu milletinden hiçbir zaman vazgeçmedi”

Cumhurbaşkanı Tatar, yaptığı konuşmada, erken yaşlardan itibaren verdiği mücadeleyi ele alan eserin ortaya çıkmasında emeği geçen herkese teşekkürlerini sundu.

Tatar, “Gazze’de şu anda gördüklerimiz, oradaki her türlü mezalimi, orada insanlara yapılan saldırıları biz adeta 60 yıl önce yaşayan bir halk olarak, Rumlar bizlere Kıbrıs’ı yok etmek için saldırdığında, Kıbrıs Türk’ünü yok etmek için her türlü olaya başvurduklarında, dünya yine seyirci kalmıştı.” dedi.

Türkiye’nin Rumlar Kıbrıs Türklerine saldırdığı sırada “Nasıl yardım edebilirim?” diye planlar yaparken İngiltere’nin üsleriyle Kıbrıs’ta olmasına rağmen harekete geçmediğine dikkati çeken Tatar, “İngiltere, üsleriyle Kıbrıs’taydı ve üslerden bizim katledilişimizi seyretmeyi tercih etti çünkü meseleye bulaşmak istemedi.” diye konuştu.

Tatar, Kıbrıs’ta 1878’de 100 binin altında olan Rum nüfusunu İngiltere’nin 1960’ta 450 bin olarak açıkladığını ve bunun ardından Kıbrıs’ta Rum nüfusunun daha fazla olduğu, Rumların Kıbrıs’ın gerçek sahibi olduğuna yönelik propagandaların yapıldığını anlattı.

Kıbrıs ile Türkiye arasındaki kuvvetli bağlara işaret eden Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kıbrıs, ana vatanından, esas bağlı olduğu milletinden hiçbir zaman vazgeçmedi. O zor yıllarda direnmesini bildi. Şehitler verdi, bedeller ödedi. Hiçbir zaman kopmadı. Atatürk’ün ilkelerini belki de ilk kabul edilenlerden Kıbrıs Türk halkı, Atatürk’ün fotoğraflarını okullarına asamadı. Türk bayrağını okullarına çekemedi ama hiçbir zaman buradan kopmadı çünkü Türkiye de bizi yalnız bırakmadı.”

-“Biz, ana vatanımıza, Türkiye Cumhuriyeti’ne hep müteşekkiriz”

Tatar, Türkiye ile KKTC arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştiğini belirterek, “15 yıl önce Türkiye ile ticaret hacmimiz 600 milyon dolardı, bugün bu rakam 3 milyar dolara yaklaştı. Türkiye, her zaman yanımızda oldu. Yeni yatırımlarla, hastanelerle, yollarla, üniversitelerle kalkınmamıza destek vermeye devam ediyor.” dedi.

Yeni Lefkoşa Devlet Hastanesinin ilk etabının temelinin atıldığına işaret eden Tatar, “Daha nice nice yatırımlarla Türkiye, her zaman KKTC’ye daha güçlü olabilmesi için kendi yatırımlarıyla, kendi desteğiyle fedakarlıklarını yapmaya devam ediyor. O bakımdan biz ana vatanımıza, Türkiye Cumhuriyeti’ne hep müteşekkiriz.” diye konuştu.

Tatar, ekonomideki gelişmenin özellikle gençlerin geri dönmelerine ve KKTC’nin kalkınmasına ve gelişmesine katkı sağlayacaklarına inandığını belirterek, “Dolayısıyla evet, ben hiçbir zaman karamsar olmadım. Her zaman geleceğe umutla baktım çünkü biliyorum ki Türkiye, bu bölgedeki hakkımız, hukukumuz KKTC’yi ve Kıbrıs Türk halkını hiçbir zaman yalnız bırakmayacak.” ifadelerini kullandı.

Türk Devletleri Teşkilatı ile kurulan ilişkilerin önemine değinen Tatar, “Biz, bağımsız bir Türk devleti olarak bütün Türk devletlerinin en güneydeki temsilcisi ve hepsinin Akdeniz’e açılan kapısıyız ve dolayısıyla biz büyük Türk dünyasının bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.